04.08.2013
Dünya milletleri, Türk’ün adını
anarken atlardan ve Türklerin atlara olan sevgisinden bahsetmeden geçemezler.
Hepimizin bildiği “At, avrat, pusat” üçlemesi Türklerin ata duyduğu saygı ve
sevginin en sade ve özlü anlatış şeklidir. Atlar, uçsuz bucaksız Orta Asya
bozkırlarında, aşılmaz denen dağlarda, girilmez denilen nehirlerde, geçilmez
denilen çöllerde her zaman Türk’e yardımcı olmuştur. Türkler atı sadece bir
binek hayvanı olarak değil; aynı zamanda dost olarak görmüştür. Örneğin Dede
Korkut Destanı’nda Bamsı Beyrek atına şu şekilde seslenir:
At demem sana kardaş derim,
Kardaşımdan yeğ!
Başım beraberi
Başıma iş geldi yoldaş derim
Yoldaşımdan yeğ!
Günümüz
Türkiye’sinde ata verilen değer “ Altılı Ganyan” yarışlarından öteye
gidememektedir. Oysa ki, atalarımız zamanında kahramanların adı, atlarının
adından koparılmaz ve beraber anılırlardı. Örnek verecek olursak:
KAHRAMAN
|
ATININ ADI
|
Oğuz Han
|
Alaca At
|
Köroğlu
|
Kır At
|
Bamsı Beyrek
|
Boz Aygır
|
Alpamıs
|
Bayşubar
|
Altın Arığ
|
Ak Boz At
|
*Manas
|
*Ak Kula
|
Alman Bet
|
Sarı Ala
|
Er Töştük
|
Çal Kuyruk
|
Ural Batır
|
Ak Buz At
|
Zaytülek
|
Gök Tulpar
|
Kül Tigin
|
Alp Şalçı
|
Koblandı
|
Tayburul
|
*Manas ile atı Ak Kula’nın aynı gün doğduğu rivayet edilir.
Türklerin yaşantısında bu derece
önemli olan atların, Türk efsanelerinde yer edinmemesi için bir neden yoktur.
Sahiplerini ölümlerden kurtaran, savaş sırasında üstünlük kazandıran ve uzun
mesafeleri ışık hızıyla kat eden atlar
Türk efsanelerinde elbette hizmetlerine yakışacak şekilde anılacaktır. Türkler
efsanelerinde atlara, insan dilini konuşabilme, kanat sahibi olup uçabilme,
sahibine öğüt verme gibi yetenekleri vermiştir. Uçan ve kanatları olan at
denildiğinde akla gelen Yunan mitolojisindeki Pegasus’un, Türk mitolojisindeki
karşılığı "Tulpar"dır.
Tulpar
adı verilen atlar gökyüzünde yaşayan tanrısal atlardır. Tulparın en canlı
şekilde görüldüğü Başkurt Türkleri’nin Ural Batır adlı destanında, Akbuzat ve
Sarat tulparlarından bahsedilmektedir. Akbuzat , Samrav’ın karısı Koyaş’tan (Güneş)
doğmuş olan Humay’ın kutsal atıdır. Sarat ise, Samrav’ın Ay’dan doğmuş olan kızı Ayhılu’nun atıdır. Akbuzat,
kahramanların koruyucusu ve atların
neslini devam ettiren rolündedir. Tulparların sahip olduğu dev kanatların biri
tarafından görülmesi sonucu, tulparın aniden yok olacağı inancı vardır ve tulparlar kanatlarını büyük
engelleri aşmak için ortaya çıkarırlar.
Bir
başka Başkurt rivayetine göre, Büyük Ayı’nın en dıştaki iki yıldızının adları Buzat ( Boz At) ve
Sarat’tır(Sarı At). Karaçay-Malkar kültüründe ise, Küçük Ayı’nın iki yıldızı
Sarı Aygır ve Toru ( Doru ) atlarıyla betimlenir.
Tulparlar
bir çok Türk boyunun kültürel benliğinde yer almıştır. Başkurtlar’da, Kazaklar’da,
Kırgızlar’da, Altay ve Yakutistan’da, Karaçay-Malkarlar’da, Kumuklar’da,
Anadolu ve Azerbaycan’da, Türkmenler’de ve diğer Türk halklarında tulparın
izine rastlamak mümkündür. Özellikle Kafkasya yöresinde yaşayan Karaçay-Malkar
ve Kumuk Türkleri’nin Kafkasya yöresinde
yaşayan diğer halkların dillerine Tulpar/ turpal kelimesini sokmalarıyla
beraber o bölgede “tulpar motifi” sıkça
işlenmiştir.
Kumuk Türkleri’nin bir atasözünde :
“Tulpar yerin birevü buççagında busa da, öz yılkısın tabar.”
( Tulpar dünyanın bir köşesinde olsa da, kendi sürüsünü bulur.) ifadesi yer almaktadır.
Karaçay-Malkar Türkleri’nin bir atasözünde ise :
“ Tulpar at callıdan kalmaz.” ( Tulpar at kurda yem olmaz.)
ifadesine rastlamaktayız.
![]() |
Moğolistan Arması |
![]() |
Kazakistan Arması |
Türkiye’de
ise tulparı, ilk milli zırhlı ve paletli muharebe aracı olarak görüyoruz. Bu
araç, Altay tankının ana yüklenicisi
Otokar tarafından, Altay tanklarına yakın destek sağlamak ve personel taşımak amacıyla üretildi ve
İstanbul’da düzenlenen Uluslararası Savunma Sanayi Fuarı’nda sergilendi.
Türklük
olgusu içinde bulunan mitolojik ögeleri bilmemiz ve yaşatmamız lazımdır. Sahibi
olduğumuz yüce kültür ve tarihimizin en küçük parçaları bile unutulmayacak
kadar değerlidir. İşte bu yüzden, mitolojimize, yeme ve içme kültürümüze, güzel
sanatlarımıza, tarihimize, tarihsel ekonomik faaliyetlerimize, dilimize yani bizi biz yapan her şeye sahip
çıkmalıyız.
Kaynakça
1) Kafkas Nart Destanlarında At Motifi, Ufuk Tavkul
2) Türk Mitoloji Ansiklopedisi Türk Söylence Sözlüğü
Tanrı Türk’ü Korusun.
Hasan Apar
EK-1 (Tulpar Atım, Aydar Galimov)
EK-2 (Tulpar Kaydan Tabarsın, Arslanbek Sultanbekov)
Yorumlar
Yorum Gönder